Türk
Standartları Enstitüsü' nün tanımladığı ISO 9241 no' lu standardın bir bölümü
olan "Kullanılabilirlik Kılavuzu"na göre; kullanılabilirlik, bir
ürünün belirli kullanıcılar tarafından belirli amaçlarla etkili, verimli ve
belirli bir kullanım çerçevesinde memnuniyetle kullanabilme derecesi olarak
tanımlanmaktadır.
İBE açısından kullanılabilirlik, bir uygulamada
belirlenen görevlerin, hedef kitle olarak belirlenen kullanıcılar tarafından,
gerekli eğitimin ve teknik desteğin verilmesinin ardından, uygun çevre
koşullarında, kolaylıkla ve etkili bir biçimde kullanılabilmesi olarak
tanımlanmaktadır. Uygulamada kullanılabilirlik, hedef kitledeki kullanıcıların,
belirli bir ortamda, ilgili araçla, verilen görevleri yaparken gösterdikleri
verimlilik, etkililik ve memnuniyetin ölçüsü cinsinden ifade edilebilir.
ETKİLİLİK
Kullanıcıların uygulamayı kullanarak yapması beklenen işleri ne ölçüde başarabildiğini
ifade eder. Bu anlamda etkililik, kullanıcının kendisine verilen görevi ne
kadar doğru yaptığını ve/veya tamamlayabildiğini ölçer. Örneğin,
kullanıcılardan beklenen iş bir web sayfasındaki bilginin yerini bulmaksa,
etkililik, kullanıcıların doğru bilgiyi bulmada gösterdiği başarı ile ifade
edilebilir. Bu başarı ölçütü iki şekilde belirlenebilir. Birincisi, “hep ya da
hiç” veya “başardı ya da başaramadı” şeklindedir. Örneğin, kullanıcıdan bir
İnternet sitesinde bulunan bir bilgiyi bulması istenmişse, sonuç buldu (1) ya
da bulamadı (0) şeklinde raporlanır. İkinci tür başarı ölçütü ise, başarının
seviyelendirilmesidir. Yani kullanıcı bilgiyi kısmi olarak bulabilir ya da görevi kısmi olarak başarabilir. Bu durumda etkililik, işi yapabilme yüzdesi cinsinden
ya da belli bir skalada (1-zayıf, 5-komple gibi) ölçülebilir.
VERİMLİLİK
Belirlenen işi
yapmak için kullanılan zaman, çaba ve maliyet gibi unsurlar verimlilik ölçümü
ile değerlendirilir. Web sayfası örneğinde verimlilik, kullanıcının belirlenen
işi ne kadar sürede yaptığı ya da hangi yolları izlediği, işi kaç adımda
tamamladığı gibi ölçümler ile belirlenebilir. Bir web sitesinin
verimliliğinin değerlendirmesinde, o sitede verilen görevi yaparken geçen süre
ya da görevi tamamlamak için izlenen adımlar incelenir.
MEMNUNİYET
Ancak, bir uygulamanın hem etkili, hem de verimli
olması, kullanılabilirlik açısından yeterli olmayabilir. Bazen kullanıcılar,
çok hata yaptıkları ve görevleri uzun sürede tamamladıkları arayüz
tasarımlarını kullanmayı tercih edebilmektedirler. Burada devreye memnuniyet
unsuru girmektedir. Memnuniyet, kullanıcının uygulamayı kullanırken oluşan
duygularının ve fikirlerinin (beğendikleri, beğenmedikleri, tutumu, vb.)
ölçüsünü ifade eder. Memnuniyet, etkililik ve verimlilik tarafından doğrudan
etkilenir. Memnuniyet, genellikle bu amaçla düzenlenen memnuniyet anketleri veya
sözlü geri bildirimlerin analizi ile belirlenir.
Ancak, etkili ve verimli olmayan
bir arayüz tasarımını, kullanıcılar bazen görsel elemanların daha çekici olması
nedeniyle, daha etkili ve verimli bir tasarıma tercih edebilmektedirler. Yani
kullanıcının beğendiği aslında onun ihtiyaç duyduğu site olmayabilir. Diğer bir
deyişle, estetik güzellik etkili ve verimli bir tasarımın kullanıcılarca göz
ardı edilmesine neden olabilmektedir.
Kullanılabilirlik Çalışmalarının Yararları
Kullanılabilirlik insan yaşamında daha insanca
kullanılan sistemler oluşturulmasını sağladığı için de çok önemlidir. Sonuç
olarak, kısaca kullanılabilirliğin yararlarına bakacak olursak,
kullanılabilirlik çalışmaları:
- Kullanıcı memnuniyetinin arttırılmasının yanı sıra, ürüne ve organizasyona yönelik olumlu algılamaların oluşmasını sağlar.
- Ürün geliştirme sürecindeki harcamaların azaltılmasını sağlar.
- Daha eksiksiz bir ürünün geliştirilmesine olanak verir.
- Ürüne yönelik olumsuz gelişmelerin oluşma riskinin azaltılmasını sağlar.
- Geliştirme sürecinin ilk aşamalarında, kavramların, tasarımın, akış ve içeriğin geçerliliğinin test edilebilmesine olanak verir.
- Uygulamadaki olası değişikliklerin ve problemlerin sayısının azaltılmasını sağlar.
KULLANICI BİLGİSAYAR ARAYÜZÜ
1950′li yıllarda ilk bilgisayar, ticari olarak
satılmaya başlandığında, günümüzdekilerle karşılaştırılmayacak kadar zor, taşınamayacak kadar ağır, pahalı ve sonuçta hiç de pratik olmayan bir yapıya sahipti. 1970′li yıllarda ilk kişisel bilgisayar geliştirildiğindeyse, sağladığı teknik olanaklar daha iyi, ilkine oranla oldukça ucuzdu, yani ilgilenenlerin rahatça alabileceği fiyattaydı. Kişisel olarak bilgisayarın kullanımı, eğitimden ticarete, savunma sanayinden eğlenceye bilgisayarın her tür meslek alanı içinde birer uygulama alanı da bulmasına neden oldu. İnsan yaşamının her alanında giderek daha fazla kullanılan ve ‘olmazsa olmaz’ bir aracı haline gelen bilgisayar ve onun uygulamalarının geniş kullanıcı kesimi tarafından kabul edilmesi ve efektif bir halde kullanılması için bilgisayar ile kullanıcının etkileşimini (interaction) sağlayan arayüzün (interface) doğru tasarlanması gerekmektedir [4].
İnsan Bilgisayar Etkileşimi uzmanları iyi bir arayüz tasarımı için üç yol önermektedir.
- Stil kılavuzları
- Tasarım kılavuzları
- Kullanılabilirlik testleri
Bu kılavuzlar genellikle arayüz gelistiren büyük firmalar tarafından firma içinde gelistirilen tasarımlarda uygulanmak üzere hazırlanır (Apple Macintosh Guidelines Java Programming Style Guidelines gibi). Bu kılavuzların temel amacı hazırlanan tasarımlarda tutarlılıgı saglamaktır, ancak uyumluluğun kullanılabilirlik ile aynı anlama gelmediğini ihmal etmemek gerekmektedir. Stil kılavuzlarını tasarlanması planlanan arayüzlerde kullanmak her zaman mümkün olmayabilir. Bunun yanında tasarımcıların kendi tasarımlarının kullanılabilirliği hakkında sağlıklı görüşler geliştiremediği göz önüne alınırsa stil kılavuzlarının yorum ve uygulamayı tasarımcıya bırakması kullanılabilirlik açısından sakıncalar yaratabilmektedir.
Tasarım Kılavuzları
Tasarım kılavuzları kullanılabilirliği artırmaya yöneliktir. 1970' li yıllardan günümüze çok sayıda tasarım kılavuzu önerilmiştir. Günümüzde kullanıcı arayüz tasarımı için kullanılan en popüler tasarım kılavuzlarından birisi Nielsen tarafından verilmektedir (Nielsen's Ten Usability Heuristics). Nielsen'a göre kullanıcı arayüzlerinde asagıdaki hususlara dikkat edilmelidir [6].
1- Basit ve doğal diyalog kullanımı
2- Kullanıcının diliyle konuşma
3- Hafıza yükünün en aza indirilmesi
4- Tutarlılık
5- Geribildirim sağlanması
6- Açıkça gösterilmiş çıkış ve işlem sonlandırma
7- Kısayolların önerilmesi
8- Uygun hata mesajlarının tasarlanması
9- Hataların engellenmesi
10- Yardım ve belgeleme sağlanması
Tasarım kılavuzları, arayüzlerin geliştirilmesinde yararlı rol oynayabilmekle birlikte çok genel olmaları yoruma açık hale gelmelerine neden olmaktadır. Örneğin tutarlılığın nasıl sağlanacağı, geribildirimin nasıl verileceği, iyi bir hata mesajının ne gibi özellikleri olması gerektiği konusunda yeterli bilgi içermez.
Kullanılabilirlik Testleri
Kullanılabilirlik testleri, kullanılabilirlik kriterlerinin belirlenmesinin ardından hedef kullanıcı kitlesine uygulanır ve sonuçlar tasarımın yeniden değerlendirilmesi için girdi olarak kullanılır. Kullanılabilirlik testleri için farklı yöntemler kullanılabilir. Kullanıcılar uygulamayı kullanırken sergilediği davranışlar - esneme, gerinme vb.- değerlendirilebileceği gibi kullanıcıdan, uygulama sırasında nasıl bir yol izlediğini sesli olarak aktarması istenerek (verbal protokol) alınan görüntü ve ses kayıtları test sonrasında davranışlarla birlikte değerlendirilebilir. Göz- izleme (eye- tracking) cihazları kullanılarak elde edilen sonuçlar kullanılabilirlik açısından yorumlanabilir.







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder